Bahçe ve tarla topraklarının pH'ına çok fazla önem verilmektedir. Toprak pH, toprağın alkalinite veya asiditesinin bir ölçümüdür. Toprağın pH'ı, 1-14'lük bir ölçekte ölçülür; 7, nötr işarettir. 7'nin altındaki herhangi bir şey asitli veya ekşi toprak olarak düşünülür ve 7'nin üstünde herhangi bir şey, alkali veya tatlı, toprak olarak kabul edilir.
Teknik olarak pH, bir maddedeki hidrojen iyonu konsantrasyonunun (potansiyel Hidrojen) bir göstergesi. Bahçıvanların ihtiyaçları için topraklarınızın alkalinli veya asidik olup olmadığını bilmek yeterlidir, çünkü belirli besin maddeleri, ancak toprak pH'sı kabul edilebilir bir aralık içine düştüğünde ve pH değeri olana kadar hiçbir gübreyi iyileştirmeyince bitkiler tarafından erişilebilir.
Çoğu bitki nispeten nötr bir pH, 6.2 ila 7.0 arasında herhangi bir şey tercih eder. Bununla birlikte, daha asitli bir zemini andıran yaban mersini ve açelyallar gibi pH ihtiyaçlarında daha spesifik olan birçok bitki vardır ve daha alkalin bir toprağı tercih eden lila ve klematis. Toprağın pH'ına bağlı olarak çiçek rengini değiştiren bazıları da ortancalar gibi bile vardır. Genel olarak konuşursak, bitkileriniz sorunsuz bir şekilde büyürse, toprak pH'ınız muhtemelen kabul edilebilir bir aralıktadır. Bununla birlikte, bitkileriniz stresli, renksiz veya şiddetle büyümiyor görünüyorsa, yapmanız gereken ilk şeylerden biri pH'nı test etmektir.
Toprak pH'ınızın Neyi Bilinir?
Topraktaki pH değerini test etmek için birkaç seçeneğiniz var. Yerel bahçe merkezlerinde bulunan kendin yap-lab test setleri var. Çoğu size en azından toprağınızın hangi tarafında olduğunu söyleyerek iyi bir iş çıkarıyor ve bu da ayarlamalar yapmak için ihtiyacınız olan her şey olabilir.
Daha doğru bir ölçüm için, bir laboratuara toprak örneği gönderebilir veya yerel Kooperatif Uzantı ofisinize getirebilirsiniz. Küçük bir ücret talep edecekler, ancak yıl toprak nerede durduğuna dair daha kesin bir fikriniz olacaktır. Sadece toprağın asidik veya alkalin yağlı olup olmadığını bilmek istiyorsanız, evde yapabileceğiniz hızlı bir toprak pH testi yapın. Sana sadece bir beyzbol okuması yapacak, ancak başlamak için iyi bir yer.
Topraklarınızın pH'sını Nasıl Düzeltebilirsiniz?
Toprağın pH'sını (genellikle aylarca) değiştirmek zaman alır ve sürmekte olan bir süreç olması gerekir. Tek başına kaldığında, toprak sonunda doğal pH değerine geri dönecektir. Bununla birlikte, son derece asidik veya alkalin olmadığı sürece tüm toprağını ayarlamanıza gerek kalmayacak. Farklı pH'ya ihtiyaç duyan bitkiler yetiştirdiğiniz yerleri ayarlayabilirsiniz.
Esas olarak asidik toprak pH'ı kireç ilavesiyle arttırılır. Bazı kükürt ilave edilerek alkali toprağın pH'ı düşürülür. Ne kadar ekleme mevcut toprak pH'ına, toprağınızın dokusuna (kil, kum, humus) ve büyüyeceğinize bağlıdır. Toprak test kitiniz veya laboratuardan veya eklentiden aldığınız rapor size ne yapmanız gerektiğini söylemelidir. Ve burada toprağınızın dokusunu test etmenin hızlı bir yolu. Toprak pH'ınızı kabul edilebilir bir aralıkta bulduktan sonra, orada tutmak için ya kireci veya kükürtü düzenli olarak tekrar uygulamalısınız.
Bu sonbaharda ya da kapanış mevsiminde yapılır, böylece değişikliğin bitki köklerine zarar vermeden yavaş yavaş toprağa doğru yol alması için zamanı vardır. Ayarlamaların yapılması gerekip gerekmediğini görmek için topunuzu her 3 yılda bir tekrar test etmek iyi bir fikirdir. Elbette, bitkileriniz son söze sahip olacak. Eğer iyi gidiyorsa, değişiklikler için tartışmak zor.
Toprağa birtakım asitler kullanarak, toprak pH sı düşürmek mümkündür. Ancak bu iş için Leonardit (Humik ve Fulvik Asitler) ya da Potasyum Humat (Sıvı Humik Asit olarak bilinir.) kullanmak, kalıcı ve en geçerli çözümdür. Bu işlem şöyle gerçekleşir: Torağa Leonardit kullandığımızda, Leonardit içerisindeki Humik Asitler ve Fulvik Asitler yavaş yavaş çözünürler. Bu çözünme 15-20 yıl içerisinde ancak tamamlanır. Çözünen bu organik asitler toprağa birçok faydalar sağlarlar. (Bu faydalar; “Leonarditin Kimyasal Faydaları” bölümünde anlatılmıştır) Bu faydaların yanında, Humik Asitler; toprak pH sını yükselten, alkali ajanlar adını verdiğimiz ağır metallerle çözünmeyen bileşikler yaparak, ağır metalleri etkisiz hale getirirler. Oluşan bileşiklerin çözünme kabiliyeti olmadığı, çözünürlüğü çok çok düşük olduğu için çakıl taşı gibi davranırlar. Bu bakımdan, Humik Asit toprak için bir mucizedir. Toprağı ve onu böcek ilaçlarıyla kirleten bizleri yaratan Allah, şifasını da yanı başında yaratmıştır. Potasyum Humat kullanıldığında da yine potasyum mineralleri bitkiler tarafından tüketildiği için, yalnız kalan Humat anyonları ağır metallerle çözünmeyen bileşikler yaparak, ağır metalleri etkisiz kılarlar.
Çiftçilerimiz Leonardit ve Potasyum Humat (Sıvı Humik Asit) alırken, bu organik bileşiklerin çok düşük pH lı olmasını bekliyorlar. 2-4 pH lı olarak ifade edilen, Leonardit ve Potasyum Humatlara itibar ediyorlar. Oysa büyük moleküllü, az çözünür Asitler olan, Humik ve Fulvik Asitlerin pH larının bu seviyede düşük olması beklenemez. Leonardit; 5-7 pH aralığında olduğu gibi, Potasyum Humatların da (Sıvı Humik Asitler) 8,5-11 pH olmaları beklenir. Zira 7 den daha düşük olan pH aralığında Potasyum Fulvatlar çözünerek, çözeltiye geçtiği halde, Potasyum Humatlar çamur gibi çökelir. Böylece satışa sunulan maddenin içinde bulunmaz. Çamur gibi çökelerek, Humatların üretildiği tesiste kalır.
Satıcılar ve çiftçiler, pH kavramını skaler bir büyüklük olarak nitelendirdiği için, toprak pH sını en iyi düşüren ürünlerin, en düşük pH lı ürünler olmasını bekliyorlar. Tıpkı sıcak ve soğuk suyun karıştırılarak, ılık su elde edilmesi gibi düşünüyorlar. Elbette herkesin kimya bilmesi beklenemez. Çünkü kimya Farz-ı Ayn bir ilim değildir. Yanı herkesin üzerine farz değildir. Toplumda bilenlerin olması yeterlidir. Ama kimya bilenlerin, bu basit bilgiyi herkesin anladığı dile çevirip paylaşması da bir mecburiyettir. Bilginin zekâtı ancak paylaşılarak ödenebilir. Humik Asitin sabit bir formülü olmamakla birlikte, aşağıdaki şekilde önerilene benzeyen molekül yapılarına sahiptir. Humik Asit molekülünün sadece asidik karakterde olması toprak pH'ını düşürmek için kâfidir. Humik Asiti KOH (Potasyum Hidroksit) ile tepkimeye soktuğumuzda (Sıvı Humik Asit Yapımı videomuzda anlatılmıştır), Humik Asit molekülü üzerindeki (COOH) köklerinde bulunan Hidrojen (H) yerine Potasyum (K) bağlanarak, az çözünen Humik Asit, daha iyi çözünen Potasyum Humata dönüşmüş oluyor. Bir Humik Asit Molekülüne 8-10 adet Potasyum (K) bağlanabiliyor. Bunun sebebi, Humik Asitin organik molekülünün özelliğidir. Potasyum Humat toprağa kullanıldığında, moleküle bağlanarak tepkimeyi oluşturan potasyumlar, bitki tarafından besin olarak tüketildiği için; ondan boşalan, eksi yüklü kısımlara diğer ağır metaller bağlanarak, çözünmeyen bileşikler yapıyorlar. Dolayısıyla, Ağır Metaller (Toprak pH'ını yükselten alkali ajanlar) bir nevi, Humat anyonlarının tuzağına düşerek, onlara bağlanıp tutsak oluyorlar, çakıl taşı gibi çöküyorlar. Bu işlemde, Humatların pH'ı değil, mol sayıları önemlidir. Ne kadar çok sayıda Humik Asit molekülü ya da Humat anyonu toprağa kazandırılırsa, o kadar fazla alkali ajan tutsak edilmiş olacaktır.
Bununla birlikte organik asitlerin birçoğu, organik atıkların içinde bulunacağından dolayı; hem toprağa organik madde kazandırmak, hem de bu asitlerden faydalanmak için organik atıkların bir yerde toplanıp bekletilerek, fermantasyonu sağlanmalı, kompost haline getirilerek, topraklarımıza kazandırılmalıdır. Bunların en başında, kuş ve hayvan gübreleri olmak üzere; kan, kemik tozu ve bütün yemek artıkları; meyve kabukları ve bitkisel atıklar, bu şekilde değerlendirilmelidir.
Çok düşük pH'lı; Nitrik Asit, Sülfürik Asit ve Fosforik asitler de kullanılabilir. Toprak pH sı bu asitlerle geçici olarak bir miktar düşürülebilir. Bu esnada bitkiler uygun ortamlar bularak gelişmelerini sürdürürler. Ancak bu asitlerin anyonlarının [Nitrat (NO3 )--, Sülfat ( SO4)-- ve Fosfat (PO5)-- ] her biri birer bitki besini olarak tüketileceğinden dolayı, toprak pH'ı yeniden yükselir. Kalıcı bir pH düşüşü sağlanamaz. Bu bakımdan hiç biri Leonarditin bünyesinde bolca bulunan Humik ve Fulvik Asitlerin yerini tutamaz.